Sanayi Devrimi Nedir?

Sanayi Devrimi Nedir?

...

Coğrafi keşiflerin ardından Avrupa’da feodal düzenin yıkılması, kas gücünden makinelere geçişi hızlandırmış, on sekizinci yüzyılın sonlarında Sanayi Devrimi yaşanmıştır. Peki Sanayi Devrimi tam olarak nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır? Sanayi Devrimine dair tüm merak edilenleri sizler için yanıtladık.

Sanayi Devrimi Nedir?

Dönemin yaygın teknolojik gelişmeleri buharlı makinelerin iş kollarında kullanılmasıyla gerçekleşmiş, İngiltere’den başlayan devrim önce Avrupa’ya ardından da dünya ülkelerine yayılmıştır. İnsanlığın geldiği Endüsti 4.0’ın da dönüm noktası olan Sanayi Devrimi, teknolojinin doğaya üstün gelmesi olarak da tanımlanabilir. İnsanların doğa üzerinde kurdukları bu hâkimiyet, 1733’te uçan mekik ile başlamıştır. Dokuma işlemini hızlandıran uçan mekik hem üretimi artırmış hem de sanayileşmenin Kuzey Amerika’ya yayılmasında rol oynamıştır.

Rönesans ve Reform Hareketleri ile teknik, bilim, sanat ve düşünce tarihinde de dönüm noktalarından birini oluşturan Sanayi Devrimi, toplumsal ve ekonomik düzeni de kapalı yapısından sıyrılmasını da beraberinde getirmiştir. 

Toplumların sosyolojik incelemelerine konu olan değişim ve dönüşümlerin de başlangıcı olan Sanayi Devrimi, bilim ve teknolojinin dönüşümüne de öncülük etti. Üretim ve tüketim toplumunun başlangıç noktası olarak da kabul edilen Sanayi Devrimi, kapitalizmin de dayanak noktasıdır.

Yaşanan radikal dönüşüm dünyayı etkisi altına alırken, geçmişte kaldığı düşünülen sınıf sisteminin de farklı coğrafyalarda yeniden kendisine yer bulmasına neden oldu. Yeni buluşlar ve teknolojik ilerlemenin de anahtarı olan Sanayi Devrimi, 1780’lerde ilk sıçramayı yapmasının ardından ikinci olarak 1870’lerde büyük aşama kaydetmiştir.

Sanayi Devriminde İkinci Dalga

Sanayi Devriminde yaşanan ikinci dalga ile birlikte genetik mühendisliği, jet ve roketler, elektrikli aydınlatma, uçak ve antibiyotikler hayatımıza girmiş, elektrik - elektronik bilgisinin artışıyla kitlesel üretim ön plana çıkmıştır. 

Üretimde çeşitliliğin artmasıyla üretilen mallar küresel pazarda da satışa sunulmaya başlanmış, bu durum orta sınıfın da refah seviyesinin artmasını sağlamıştır. İşçi sınıfına ucuz emek ve fazla mesai saatleri olarak dönen devrim, özellikle kadın ve çocukların çalışma yaşamına katılmasında da etkili olmuştur. 

Çocuk işçi problemini de beraberinde getiren bu durum günümüzde henüz çözüme kavuşturulamamış olsa da temel hakların sağlanması için sendikalar ve dernekler bazında faaliyetler artmıştır. Bilimsel Sosyalizm kavramının da doğmasını sağlayan Sanayi Devrimi, Marks ve Engels’in çalışmaları sonucu dünya geneline yayılan fikir akımı olmuştur. 

Hammadde ve pazar arayışının artması üçüncü dünya ülkesi kavramının literatüre girmesine neden olmuş, teknik değişimleri gerçekleştiremeyen ülkeler açık pazar haline geldiği için ekonomik çöküntüler de birbiri ardında gelmiştir. Sosyal konum olarak üst sıralarda yer alan bireylerin refah seviyesi teknolojik gelişmelerle birlikte artarken, özellikle Afrika ve Asya’nın bir kısmı bu gelişmelerde faydalanamayarak ucuz iş gücünün merkezi haline gelmiştir. 

Kaynak arayışının bir diğer ayağını oluşturan doğal kaynaklar, ülkelerin ekonomik göstergelerinde yeteri kadar yer alamamış çünkü bu madenlerin çıkarma ve işletme haklarını alan ülkeler her geçen gün zenginleşmiştir. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişte, insanların tüketim alışkanlıklarında da önemli oranda dönüşümler yaşanmıştır. 

Bugün, e-ticaretin yükleşinin ayak sesleri olan bu değişim, zincir markaların doğuşu ile başlamıştır. Tüm dünya ülkelerinde tüketilebilen gıdaların soğuk hava ve lojistik hizmetleriyle taşınması önemli bir adım olarak değerlendirilirken, üçüncü sanayi devrimi aşaması tamamen teknoloji ile desteklenmiştir. 

Üretimin otomatik bir hale gelmesini sağlayan bu gelişme, verimliliğin artmasıyla birlikte akıllı robotların da hayatımıza girmesine zemin hazırlamıştır. Yapay zekada yaşanan gelişmelerle birlikte hareket ve kullanım alanı artan robotlar, nesnelerin interneti ve akıllı sistemleri günlük yaşamın her alanına yaymıştır. 

Bugün, makinelerin geçirdiği Endüstri 4.0 devrimi, yazılımlar ve bilişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle bir arada değerlendirildiğinde, üretim sürekli hale gelmiştir. 

Kitle iletişim araçlarında yaşanan gelişmeler insanlığın refahının artmasına imkan tanırken, artan çevre sorunları da bir tehdit unsuru olarak dünya gündemine 90’lı yıllarda girmiştir. 

Sürücüsüz araçlar, yapay zekâ, robot teknolojisi ve internet ağlarının genişlemesi; ekonomik, rasyonalist, faydacı ve kalitatif aynı zamanda da entelektüel bir ortam oluşturmuştur. 

Yorumlar

Hakan YAVUZ
2021-04-21 20:28:00 Samsun

Yönetici tarafından yapılan test yorumdur.

Bir Yorum Ekle

Yorum Yapmak İçin Giriş Yapmalısınız

Hızlı Arama

Rastgele Yazılar